Dünya, Covid-19’a karşı geliştirilecek aşıyı bekliyor. Ama maalesef ki Covid-19 salgınını engelleyebilecek bir aşı henüz bulunabilmiş değil. Görünen o ki aşı bulunana kadar da ölümler artarak devam edecek. Devletlerin sağlık sistemlerine bindirdiği yük ve ekonomik açıdan küresel bir daralmayı da beraberinde getirmesi nedeniyle aşı çalışmaları üzerinde de yoğun bir baskı mevcut. Uzmanların bir kısmı yürütülen aşı çalışmalarının çabuk sonuç verebilmesi için az sayıda gönüllüye önce aşının enjekte edilmesini daha sonra da Covid-19 bulaştırılmasını istiyor.
Doktorlar ve araştırmacılar henüz tam anlamıyla anlaşılamamış ve tedavisi kesinleşmemiş bir hastalığın bilinçli bir biçimde insanlara bulaştırılmasına ise sıcak bakmıyor.
Bir aşının test süresi ne kadar sürüyor?
Lisanslı bir aşının test süresi yaklaşık olarak 1 yıl ya da 1.5 yıl sürüyor. Uzmanlar, bu kadar uzun süre beklemektense gönüllü insanlardan oluşan bir topluluk üzerinde aşıların hızlı bir biçimde denenmesi ve Covid-19’a verecekleri tepkilerin analiz edilmesini istiyorlar. Yani kısacası sonucu direk olarak sahada görmekten yanalar. Böylece 1 yıl ya da 1.5 yıl aşının test edilmesini ve seri üretime geçilmesini beklemek zorunda kalmayacağız.
“Aşının etkin olup olmadığını ancak hastalık insidansı yeterince yüksekse test edebilirsiniz. Hastalık ne kadar az yayılırsa, geleneksel Faz III denemeleri de o kadar uzun sürer” (Oxford’da aşı biyoloğu olan Helen McShane)
Bu yöntemin etkili olma ihtimali var mıdır?
1796’da İngiliz doktor Edward Jenner, çiçek hastalığına karşı 8 yaşındaki bir çocuğa geliştirmiş olduğu aşıyı önce enjekte etti daha sonra da çiçek hastalığını bulaştırdı. Enjekte ettiği aşı sonuç vermiş ve bulaştırılan çiçek hastalığını yenmişti. Jenner’in bu şekilde özellikle çocuklarda çiçek hastalığına karşı bu yöntemle deneyler yaptığı biliniyor. Fakat bu yöntem daha sonra tıp bilginleri tarafından şiddetle reddedilmiş olsa da 1870 yılına kadar bir çok insan çiçek hastalığına karşı aşılanmıştı.
Günümüzde de bilim adamları bu tip yöntemlerle örneğin grip ve sıtma hastalığına karşı etkin çözümler üretmeye çalışmaktadırlar. Fakat problem şu ki Covid-19’a karşı etkin bir ilaç ağı yok. Virüs her şeye rağmen çok iyi tanınmıyor. Yine de uzmanlar bu denemelerin yapılsa bile çocuklarda ve gençler üzerinde denenmesi taraftarı.
Tabi çok sayıda araştırmacı, klinisyen, biyoetikçi bu çalışmalara karşı. Virüs hakkında daha fazla bilgi elde edildikçe bu yöntemlere ihtiyaç duyulmayacağını düşünüyorlar.
“Yüksek ölüm oranına sahip dünya çapında bir salgınla karşı karşıyayız ve bunu durdurabilecek tek şey aşıdır. Tabii ki, kimseye zarar vermek istemiyorum, ama gerçek şu ki, zarar her yerde birikiyor ve toplam zarar miktarını azaltabilirsek, bu çözümün denemeye değer olduğunu düşünüyorum. Olağanüstü koşullar, olağanüstü çözümler gerektirir.” (Pennsylvania Üniversitesi’nde aşı geliştiricisi olan Stanley Plotkin)
Bilim adamları, araştırmacılar, doktorlar, biyoetikçiler bu konuyu tartışadursun insanlar çoktan Covid-19 aşısının üzerlerinde denenmesi konusunda platform bile kurdular. Sayıları dünya çapında 20 bine ulaşan gönüllüler https://1daysooner.org/ adıyla kurulan sitede örgütleniyorlar.